| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| İfadeler | ||
| İfadeler | beam in (one's) eye expr. | iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır |
| İfadeler | beam in (one's) eye expr. | önce iğneyi kendine batır sonra çuvaldızı ele |
| İfadeler | beam in (one's) eye expr. | kazan kazana kara demiş |
| İfadeler | beam in (one's) eye expr. | yılan kendi eğriliğine bakmaz da devenin boynu eğri der |
| İfadeler | beam in (one's) eye expr. | kendi gözündeki sopayı (değneği) görmez başkasının gözündeki çöpü görür |
| Deyim | ||
| Deyim | beam in (one's) eye i. | başka birinde bulduğun hatanın, kendi hatan yanında devede kulak kalması |
| Deyim | beam in (one's) eye i. | elin gözündeki çöpü görüp kendi gözündeki merteği görmemek |
| Deyim | beam in (one's) eye i. | iğneyi kendine batırmadan çuvaldızı başkasına batırma |
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Deyim | ||
| Deyim | the beam in one's own eye i. | apaçık hata |